Pazarlamanın doğuşundan beri ticaret; yenilikçi, gelişen ve en önemlisi değişeme ayak uydurabilen firmalarla varlığını sürdürmüştür. Zamanının bir numarası olarak anılan birçok firma döneminin değişimine ayak uyduramamış ve değer kaybetmiş hatta yok olmuşlardır. Şimdilerde ise en etkili değişimlerden biri olan dijital dönüşüm sürecine girmiş bulunmaktayız.
Dijital dönüşümün etkisi tüm dünyada yankılanırken, bu dönüşümün olumlu etkisi en çok gelişmek ve işlerini büyütmek isteyen firmalara olmaya devam ediyor. Dönüşümle birlikte kendini yenilemeyen ve dijital dünyada kendine bir yer bulamayan firmalar yerinde sayar hatta geri adım atarlarken, bu süreci iyi hazmeden firmalar gelişmeye ve dünyaya kapılarını açmaya devam ediyor.
“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir”
Diyor, M.Ö 535-475 yılları arasında Efes’te yaşamış olan filozof Herakleitos. Ondan yüzyıllar sonra ise “Değişim, değişmeyen tek şeydir” diyor Gautama Buddha, Herakleitos’tan haberi bile olmadan…
Pandemi gibi tüm dünyayı etkisi altına alan bir süreçte firmalar ihracat yapmak adına gerek etkili web siteleri gerekse sosyal medya aracılığıyla seslerini duyurmaya başladı. Bu kötü süreci bile avantaja dönüştüren birçok firma oldu. Pandemi etkisiyle sessizliğe bürünen firmaların yerini, pandemi etkisiyle dijital dünyaya yönelen firmalar aldı.
Bu değişim süreçlerinde firmaların her zaman ilk sormaları gereken soru “Bu değişim kalıcı olacak mı? Yoksa geçici bir hevesten mi ibaret?” tabi. Bu noktada özellikle dijital dönüşüm için kesin ve net olan cevap belli. Ama yine de bundan emin olmak için kendimize şu soruyu soralım;
Bir koşu yarışında düdüğü duymasına rağmen geç koşmaya başlayan bir sporcu her zaman dezavantajlıdır.
Bütün dünyanın yüzünü dijitale döndüğü bu çağda elbette bir gün bütün firmalar kendilerine dijitalde bir yer bulacak. İşte o zaman bunu ne kadar etkili yapabildikleri ve kendilerini nereye konumlandırdıkları çok önemli olacak. Zaten şimdi bile en basit tabirle bir ürün ya da hizmet aradığımızda, arama motorlarındaki ilk sayfalara göz gezdiririz. Her sayfayı tek tek gezip en doğrusunu bulmak imkânsız olurdu. Çünkü dünyanın varoluşundan beri değişmeyen tek bir şey varsa o da zaman öldürmenin en pahalı harcama olduğudur...
Bu yüzden sadece dijital dönüşüme minik adımlarla eşlik etmek maalesef ki yetmez. Dünya üzerinde her geçen saniye artmakla birlikte 2 milyara yakın web sitesi olduğunu düşündüğümüzde, onlardan herhangi biri olarak dijital dünyanın arka sokaklarında kaybolmamak için “ben buradayım” diye bağırmanız gerekiyor. İş bu noktaya gelince “Vurgulu, Etkili ve Faydalı” çalışmalarla bu dönüşümün hakkını verenlerden olmalısınız.
En önemlisi bunun bir süreç olduğunu ve birçok adımlardan oluştuğunu kabul etmek. Bu süreci iyi hazmetmek ve akışına uymak. Bunun için deneyim, bilgi birikimi ve özgünlük ön plana çıkıyor.
Bütün bunları göz önüne aldığımızda atmanız gereken ilk adım; sizi anlayan, değişim sürecine ayak uydurmanızı sağlayan, bu adımları beraber atacağınız doğru ajansı bulmak.Bunun için buradayız…